Kendi mekanımızda, yerel değerlerimize sahip çıkarak, üzerinde yaşadığımız biricik dünyamızı gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak istiyorum. Aşağıda yer alan ilkelerin gerçekleştirilmesi ve bu kapsamdaki değerlerin geliştirilerek sürdürülebilirliği için, Toprak Ana Platformu'nu desteklediğimi beyan ederim.

1. Yaşamsal, ticari veya sosyal faaliyetleriyle insanlar üzerinde yaşadıkları topraklara hiçbir şekilde zarar verme hakkına sahip değildir. Toprağa bilerek ya da bilmeyerek zarar verenleri uyarmak ve gerekli önlemlerin oluşumuna destek vermek hepimizin görevidir.

2. Biyoçeşitliliğin korunması öncelikli kriterlerimiz arasındandır. Bu çerçevede, yerel (geleneksel) tohumlarımızın korunması, takas edilmesi ve değerlendirilmesi için çiftçilerimiz ve bilim insanlarımızın inanç ve emek birlikteliği büyük önem taşımaktadır.

3. Sürdürülebilir ve doğa dostu tarım faaliyetleri sürecinde, özellikle küçük çiftçilerimizin, adil ticaret prensiplerinde, refah düzeyi iyileştirilmelidir. Üretim-tüketim zincirinde üreticinin kimliğini koruması, tüketici için önemli bir kalite ve iz güvencesidir.

4. Toprağımızda yetiştirdiğimiz tohumlar, hasat edilen ürünler ve mamül olarak tüketilen gıdalar sağlığımız açısından yaşamsal önem taşırken, sosyal ve kültürel zenginliğin de önemli birer göstergesidirler.

5. Topraklarımızda yetişen zengin bitki örtüsü, bizler için en doğal şifa kaynağıdır. Geleneksel bilginin (bilgeliğin), bilimsel araştırmalar ve akademik yönlendirmelerinde, sağlık sorunlarına ‘doğal çözümler’ sağlamak toplum refahı için büyük önem taşır.

6. Daha çok üretmek ve tamir için çabalamak değil, doğayı bozmadan yaşamak ve doğru miktarda (muhtemelen daha az) tüketmek amaç olmalıdır. Topraklarımızı, çevreye saygı esasında, değerlendirmek için, kırsal alanda ve kentlerde bu amaca yönelik farklı düzeyde eğitim ve projelendirme çalışmaları yapılmalıdır. Bu çalışmaların ön şartı maddi kaynak olmamalıdır.

Toprak Ana Platformu için desteğim, hiçbir maddi kaynak aktarımı içermez. Mart 2009.

No posts.
No posts.